1. Sıcaklık Artışları
Küresel sıcaklıkların artması, bitki büyüme döngülerini ve verimliliğini doğrudan etkiliyor. Özellikle sıcaklık stresine duyarlı olan bitkilerde büyüme geriliği ve düşük verim gözlemleniyor. Örneğin, bazı tahıl türleri 35°C’nin üzerindeki sıcaklıklarda zarar görebilir ve fotosentez oranları düşebilir. Bu da verim kaybına yol açar. Ayrıca, sıcaklık artışları nedeniyle büyüme mevsimi uzayabilir, ancak bu her zaman olumlu sonuçlar doğurmaz; bazı bitkiler için bu durum su stresini ve zararlıların yayılmasını artırabilir.
Örneğin, mısır ve buğday gibi önemli tahıl ürünleri, kritik büyüme evrelerinde sıcaklık artışına karşı hassastır ve bu, ürün veriminde ciddi düşüşlere neden olabilir.
Çözüm: Isı toleranslı bitki türlerinin geliştirilmesi ve serin iklimlere göç gibi adaptasyon stratejileri uygulanabilir. Genetik mühendislik ve bitki ıslahı teknikleri kullanılarak daha dayanıklı bitki türleri yaratılabilir. Çiftçiler, ekim zamanlarını değiştirerek ve yeni ekim yöntemlerini deneyerek sıcaklık stresine uyum sağlayabilirler. Örneğin, daha erken veya daha geç ekim yapmak, bitkilerin en sıcak dönemlerden kaçınmasını sağlayabilir.
2. Su Kaynakları Üzerindeki Baskı
Artan sıcaklıklar, buharlaşmayı artırarak su kaynaklarını azaltıyor. Kuraklıklar, tarımsal üretim için gerekli suyu temin etmeyi zorlaştırıyor ve sulama maliyetlerini yükseltiyor. Su kıtlığı, özellikle su yoğun ürünler yetiştiren bölgelerde büyük sorunlara yol açabilir. Kuraklık dönemlerinde, yeraltı sularının aşırı kullanımı ve su rezervlerinin tükenmesi gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.
Su kaynaklarındaki azalma, özellikle Hindistan, Çin, ABD ve Akdeniz ülkeleri gibi tarımsal üretimde önemli bölgelere sahip ülkelerde büyük bir tehdit oluşturur. Pirinç, pamuk ve şeker kamışı gibi su yoğun ürünlerin yetiştirildiği alanlarda, su kıtlığı daha belirgin hale gelir. Ayrıca, tuzlu suyun tarım alanlarına girmesi (tuzluluk sorunu), ürün verimliliğini ve toprağın verimliliğini azaltabilir.